KIBRIS BARIŞ HAREKÂTI: BİR MİLLETİN DESTANSI ZAFERİ 

KIBRIS BARIŞ HAREKÂTI: BİR MİLLETİN DESTANSI ZAFERİ 

1974 yazında, Akdeniz’in incisi Kıbrıs’ta bir destan yazıldı. Türk milletinin kararlılığı, cesareti ve adalet arayışı, tarihin sayfalarına altın harflerle kazındı. Kıbrıs Barış Harekâtı, sadece bir askeri operasyon değil, aynı zamanda bir halkın onurunu, kardeşlerini koruma iradesini ve barışa olan sarsılmaz inancını simgeleyen bir kahramanlık öyküsüydü.

KARANLIK GÜNLERDEN ŞAFAĞA 

Kıbrıs, yüzyıllardır Türk ve Rum topluluklarının ortak yurdu olmuş, ancak 1960’lı yıllardan itibaren adada yükselen gerilim, Türk toplumunu hedef alan sistematik bir baskı ve zulme dönüşmüştü. 1974’e gelindiğinde, EOKA-B örgütünün Rum milliyetçiliğiyle körüklenen saldırıları ve Yunan cuntasının desteğiyle gerçekleştirilen darbe, adadaki Türk varlığını yok etme tehdidini doruğa çıkarmıştı. Türk köyleri yakılıyor, masum insanlar katlediliyor, bir halkın geleceği karartılmak isteniyordu. İşte bu karanlık tabloda, Türkiye Cumhuriyeti, kardeşlerinin feryadına kayıtsız kalamazdı.

20 Temmuz 1974 sabahı, Türk Silahlı Kuvvetleri, “Ayşe tatile çıksın” parolasıyla harekete geçti. Bu, sadece bir askeri operasyonun değil, bir milletin vicdanının, adalet arayışının ve tarihine sahip çıkışının başlangıcıydı. Türk ordusu, gökyüzünde kartallar gibi süzülen paraşütçüleriyle, dalgaları yaran gemileriyle ve kararlı adımlarla adaya barışı getirmek için yola çıktı.

ÇELİK’TEN İRADE, KAHRAMANLIK RUHU 

Kıbrıs Barış Harekâtı, Türk askerinin cesaretinin ve fedakârlığının destansı bir yansımasıydı. Girne’nin sarp kıyılarında, Lefkoşa’nın sıcak ovalarında, Mehmetçik, her bir adımda vatan sevgisini ve kardeşlik bağını yüreğinde taşıdı. Tankların gürültüsü, top sesleri ve gökyüzünü yırtan jetlerin uğultusu arasında, Türk askeri, adeta bir destan kahramanı gibi mücadele etti. Yüzbaşı Cengiz Topel’den erlere kadar her bir asker, canını ortaya koyarak adadaki Türk halkını zulmün pençesinden kurtardı.

Harekât, sadece askeri bir zafer değildi; aynı zamanda bir milletin birlik ve beraberlik ruhunun zaferiydi. Türkiye, tüm dünyaya, bağımsızlığına ve kardeşlerine sahip çıkma konusundaki sarsılmaz iradesini gösterdi. Türk donanmasının dalgaları yaran gemileri, hava kuvvetlerinin gökyüzündeki hakimiyeti ve kara birliklerinin kararlı ilerleyişi, adeta bir milletin çelikten iradesini simgeledi.

BARIŞIN ZAFERİ 

20 Temmuz’dan kısa bir süre sonra, Türk Silahlı Kuvvetleri, adanın kuzeyinde güvenliği sağladı ve Türk toplumunun varlığını garanti altına aldı. Harekât, sadece bir askeri başarı değil, aynı zamanda barışın tesisi için atılmış bir adımdı. Türk askeri, adaya kan gözyaşı değil, huzur ve güven getirdi. Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bu destansı mücadelenin mirası olarak dimdik ayakta duruyor.

Kıbrıs Barış Harekâtı, Türk milletinin tarihindeki onurlu sayfalardan biridir. Bu harekât, bir halkın zulme karşı duruşunun, kardeşlik bağlarının ve adalet arayışının sembolüdür.

Mehmetçik’in adada bıraktığı izler, sadece toprakta değil, gönüllerde de yaşamaktadır. Her 20 Temmuz, bu destansı zaferi ve barışın yeniden doğuşunu gururla anarız.

Kıbrıs Barış Harekâtı, bir milletin kalbinin attığı yerdir; o kalp, adalet ve barış için çarpmaya devam edecektir.

Hazırlayan sunan: Abdullah Çalışkan