ARŞA UZANAN SESSİZLİK: TÜRKİYE

ARŞA UZANAN SESSİZLİK: TÜRKİYE
Bu devlet bazen susar… Çünkü fısıltıları bile düşmanı sağır eder…
https://x.com/Kehf_tekI_iz/status/1950433568255086863?t=WaVssQw2CEFVY1AoHZSeVw&s=19
“Artık elçilikler değil, üs bölgeleri açıyoruz. Artık mektuplar değil, teknolojik dizaynlar gönderiyoruz.”
Esselamu Aleyküm kardeşlerim…
Bugün 30 Temmuz 2025.Günlerden Çarşamba. Ama takvimden önce vakit değişti.Vakit artık devletin yeniden doğduğu vakittir.Ve bu doğum; ne sancıyla, ne kanla Sessizlikle geldi.
Ey aziz millet…
Sen bu yazıyı okurken, bir uçağımız gökyüzünde rotasını değiştirmiş olabilir.Bir mühendisimiz yerin beş kat altındaki laboratuvarda bir çipi yerli bir kodla sıfırlamış olabilir.Ya da bir istihbarat subayımız; Kudüs’te, Kerkük’te, Bakü’de, Yemen’de bir karanlığı çözmüş olabilir.Ama bu satırlar yazılırken, olan bir şey daha var: Türkiye Devleti, susuyor.Ve bu suskunluk, bir suskunluk değil;Bir yeni çağ ilanıdır.
Bizi anlamadılar.Çünkü biz yüksek sesle konuşmadık.Meydanlarda bağırmadık.Tehditler savurmadık.Dosya sallamadık.Ama onlar her seferinde “ne oluyor” dediklerinde, biz çoktan olmuş bitmiş bir sürecin arkasına mühür vuruyorduk.Karabağ meselesi çözülürken biz sahada yoktuk; ama masanın haritası bizden çıkmıştı.Libya’da iç savaş bitmeden biz oradaydık. Ama kimse fark etmedi.Suriye’de herkes uyurken biz çoktan uyanıktık.
Ve bugün…
Bugün artık uyumayan bir Türkiye var.Gece de çalışıyor, gündüz de yürüyor.Sınırda asker var, ama içeride de mühendis var.Devletin gölgesi artık sadece istihbarat değil; bilim, teknoloji, savunma, tarih, hukuk, kültür ve kıyamdır.
Bakın dikkatle…
Bu tarih artık sıradan değil.İsrail-İran savaşı sürüyor.Çin, Pakistan sınırında ordu yığınağı yapıyor.Avrupa, enerji krizine düştü.ABD, seçim öncesi iç savaş korkusuyla yaşıyor.Afrika kıtası, üç ayrı paramiliter ayaklanmayla sarsılıyor.Ama hepsinin ortasında bir şey daha var:Türkiye Devleti’nin adı… her yerde geçiyor.Diplomaside adı geçiyor.Silah masasında adı geçiyor.İHA, SİHA, KAAN, ATAK, ANKA gibi isimlerle sanayide adı geçiyor.Sadece istiklal değil, istikbal artık Türkiye’nin adını taşıyor.Ve bu yüzden…Bazıları korkuyor.Çünkü artık Türkiye sadece bir ülke değil;Bir zihniyet, bir teknoloji, bir diplomasi ve bir iman devrimidir.
Ey okuyan…
Sen zannediyorsun ki bu devlet yalnızca yasalarla, bakanlıklarla, bütçelerle var olur.Hayır.Bu devlet, şehit kanıyla kodlanmıştır.Her toprak parçasına düşen kan, bir sınırdır.Her ezan, bir bayraktır.Her göğe yükselen dua, bir istihbarat ağı gibidir.Bu milletin kalbinde dolaşan her damla kan, devleti ayakta tutan sırdır.
Çanakkale’de düşmana geçit vermeyen ruh,15 Temmuz’da tankların altına yatan gövdeler,Karabağ’da sahaya çıkan mühendisler,Afrika’da su kuyusu açan TİKA görevlisi…Bunların hepsi aynı devletin farklı yüzleridir.Ve işte 2025’te bu yüz artık netleşmiştir:Bir yanda eli tetikte, bir yanda kalemiyle devrim yapan bir milletin devletiyiz biz.
Evet…Türkiye artık hiçbir şeye muhtaç değildir.Uçağını kendi üretir.Mühimmatını kendisi kodlar.İstihbaratını dışarıya danışmaz.Barış isterse kurar, savaş isterse başlatmaz; bitirir.Zamanında F-35 vermediler, KAAN doğdu.SİHA istemeyenler şimdi Türkiye’ye ithalat için sıraya girdi.ABD baskı yaptı, Türk savunma sanayi üç yıl içinde %78 yerliliğe ulaştı.Almanlar tankı vermedi, Altay tankı yola çıktı.Bu devlet artık ihtiyacı karşılamıyor; ihtiyacı belirliyor.
Dışarıdan başaramadılar.Ama şimdi içerden vurmak istiyorlar.Ekonomik kriz manipülasyonu…Sosyal medya trolleri…Suni mezhep tartışmaları…Kürt-Türk-Alevi-Sünni ayrıştırması…Ama anlamadıkları şu:Bu millet artık bölünmeye değil, birleşmeye ayarlı.Bir Kürt mühendis ASELSAN’da yazılım geliştiriyor.Bir Alevî mühendis KAAN projesinde görev alıyor.Bir Türk doktor Sudan’da can kurtarıyor.Bir Boşnak pilot Suriye semalarında devriye atıyor.Ve hepsi aynı devlete hizmet ediyor:Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne.
Artık elçilikler değil, üs bölgeleri açıyoruz.Artık mektuplar değil, teknolojik dizaynlar gönderiyoruz.TİKA, Yunus Emre, Maarif…Bunlar sadece kültür diplomasisi değil, medeniyetin istihbarat kollarıdır.Bayraktarlar Afrika’da bir kuş gibi uçar ama ardında bir eğitim sistemi bırakır.Savunma sanayi anlaşmaları sadece silah değil, ittifak da üretir.Ve bu yürüyüşün adı şudur:Türk Devlet Aklı.
Ey gençler,Ey mühendisler,Ey askerler,Ey akademisyenler,Ey sessiz ama dua eden analar…Artık şikâyet zamanı değil.Sahaya inme vakti.Birisi cephede olacak.Birisi kod yazacak.Birisi proje geliştirecek.Birisi dua edecek.Ama herkes bir “taş” koyacak.Çünkü bu devlet yeniden inşa ediliyor.Ve bu seferki inşa, Çanakkale ile Selçuklu’nun, Osmanlı ile 2053’ün birleştiği yeni bir medeniyet kodudur.
“Devletin büyüklüğü, sesinin yüksekliğinden değil; gölgesinin derinliğinden anlaşılır.” Türkiye Devleti bugün sessiz.Ama bu sessizlik, düşmanın ruhunu parçalıyor.Çünkü düşman, bizim bağırmamızı bekliyordu.Oysa biz dua ediyoruz.Ve dualarımızın içinden bir fısıltı yükseliyor: “Hazır olun, biz geliyoruz…”
📌 ZEBÎRÎ İMZASIYLA:
“Karanlığa bir mermi değil, bir devlet yollayanların zamanıdır bu.Ve o devletin adı: TÜRKİYE’dir.”
Esselamu Aleyküm ey milletin izzeti için yemin etmiş yürekler…
#DevletSusarDüşmanTitrer
#30TemmuzTürkiyesi
#TürkDevletiAyağaKalktı
#ZebîrîYürüyüşü
#TürkiyeFailDevlet
#SessizGölgeTürkiye
#BirDevletDoğuyor
#VakitTürkiyeVakti
#DevletAklıSahnede
#YeniÇağınTürkKodu
#AnadoluSusarDünyaKararır
#DevletAklı
Yazan Derûn. @Kehf_tekI_iz