“Gerekirse ot yeriz ama bu nükleer bombayı yaparız.”

Dünya - Haziran 20, 2025 5:15 am

“Gerekirse ot yeriz ama bu nükleer bombayı yaparız.”

 

Yıl 1974. Hindistan nükleer deneme yapar.

Tüm Pakistan şokta.

Halk korkuyor. Siyasiler şaşkın.

Ama biri kalkar: Avrupa’da yaşayan bir mühendis.

Adı: Abdul Qadeer Khan.

Hollanda’da çalıştığı nükleer santralden zenginleştirme santrifüjlerinin planlarını ölümü göze alarak çalmayı başarır.

Pakistan’a döner.

Hiçbir şey yok. Ne laboratuvar, ne teknoloji, ne malzeme.

 

Abdülkadir şu sözle yola koyulur:

 

“Gerekirse ot yeriz ama bu nükleer bombayı yaparız.”

Kahuta’da bir çölün ortasında gizli bir laboratuvar kurulur.

Pakistanlı mühendis ve bilim insanları gece gündüz çalışır.

 

Yurt dışından ağır bir ambargo vardır lakin Pakistan’ın başka şansı yoktur. 

 

Ekipmanlar parça parça kaçak yollarla Pakistan ajanları tarafından getirilir.

Her başarılı testin ardından laboratuvarda tekbir sesleri yükselir.

 

Çünkü bu sadece bir nükleer bomba değil, bir milletin onur savaşıdır. Tabiri caizse:

 

 “Yok edilemeyeceğiz” demenin bilimsel yoludur.

28 Mayıs 1998.

Pakistan, Belucistan’da yerin altında 5 nükleer bomba patlatır.

Tüm dünya titrer.

 

Abdul Qadeer Khan kameralar karşısında sadece şunu söyler:

 

“Bu zafer milletindir. Sadece görevimi yaptım.”

Onun sayesinde Pakistan artık nükleer caydırıcılığa sahiptir.

Hiçbir komşu yahut düşman devlet artık kolayca savaş planı yapamaz.

 

O gün Qadeer Khan sadece bir bilim adamı yahut mühendis değil

Milletin babası ilan edilir.

BENZER HABERLER